H3N2 Grip Virüsü: Türkiye'de Etkileri ve Riskler

Dünya genelinde alarm haline gelen H3N2 grip virüsünün Türkiye’de ne kadar etkili olacağı merak ediliyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Badur, gündemdeki H3N2 virüsünün yeni bir virüs olmadığını, ancak evrim geçirerek değişim geçirdiğini belirtmiştir. Klasik grip virüsüne göre daha hızlı yayılabilen bu yeni varyant, bazı risk gruplarında daha ağır semptomlara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Pandemi ve Grip Virüsleri

Prof. Dr. Selim Badur, insanlarda pandemiye neden olan tek grip türünün Influenza A virüsü olduğunu ifade etti. Influenza A’nın kuşlardan ve domuzlardan insanlara geçerek viral evrim yoluyla konakçıya uyum sağladığı ve 1918 “İspanyol gribi” ile 2009 “Domuz gribi” gibi pandemilere yol açtığını belirtti. Son yıllarda H5 ve H7 alt tipleri gibi grip virüsleri ile yüksek mortalite vakaları bildirilmiş olsa da bunların yayılım gösteremediği belirtilmiştir.

H3N2 Varyantı ve Yayılımı

H3N2'nin pandemi riski taşıyan bir virüs olmadığını, ancak mevsimsel gribe neden olan bir tür olduğunu açıklayan Prof. Dr. Badur, bu tiplerin insanlarda, domuzlar, atlar, kediler, köpekler ve kuşlar dahil birçok türü enfekte edebileceğini ifade etti. H3N2 virüsünün yıllardır dolaşımda olduğu ve sık sık mutasyona uğrayabildiği kaydedilmiştir.

Bu grip sezonunun, önceki yıllara göre birkaç hafta daha erken başladığını belirten Badur, Japonya ve İngiltere'deki vakalarla ilişkilendirilen H3N2 varyantının tüm kıtalarda tespit edildiğini duyurdu. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) tarafından yapılan güncellemeye göre, bu grip sezonunda influenza A/H3N2 virüslerinin etkinliğinin arttığı belirtilmektedir.

Semptomlar ve Korunma Yöntemleri

Prof. Dr. Badur, yeni H3N2 varyantında vaka sayısının arttığını belirtti ve klasik grip virüsüne göre daha hızlı yayıldığını kaydetti. Bu bağlamda, hastalık belirtileri arasında yüksek ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları, kuru öksürük, bulantı ve ishal gibi semptomların görülebileceği ifade edildi. Mevcut aşıların, özellikle risk gruplarındaki bireyler için koruyucu etkisinin devam ettiğini vurguladı.

Aşının etkinliğinin bir miktar azalsa da yeni varyant için de koruma sağlayabileceği ifade edilmektedir. Ancak, grip sezonunda sağlık kuruluşlarının risk değerlendirmesi yapması ve gerekli sağlık önlemlerini alması gerektiği önerilmektedir.

Alınması Gereken Önlemler

Prof. Dr. Badur, sağlık çalışanları, çocuklar ve risk grubu mensuplarının zamanında aşılanması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, yüksek risk grubundaki bireylerde antiviral tedavisine erken başlanılması ve kapalı ortamlarda antiviral profilaksi planlaması da önemlidir. Sağlık kurumlarının ise enfeksiyon önleme ve kontrol uygulamalarını güçlendirerek, hastaların erken tanı ve izolasyonunu sağlaması gerekmektedir.

Kamu spotlarının oluşturularak, halkın aşılanma, hijyen ve diğer önlemler konusunda bilgilendirilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.