SAĞLIK

Sepsis: Erken teşhis hayat kurtarıyor!

Halk arasında ‘kan zehirlenmesi’ olarak bilinen sepsis sanılanın aksine, vücudun enfeksiyona karşı aşırı tepki verip organlara zarar vermesiyle oluşan ve yoğun bakım tedavisi gerektiren acil bir durum

Sepsis: Acil Müdahale Gerektiren Tehlikeli Bir Durum

Halk arasında 'kan zehirlenmesi' olarak bilinen sepsis, vücudun enfeksiyonlara karşı aşırı tepki vermesi sonucunda organlara zarar veren ve yoğun bakım tedavisi gerektiren acil bir durumdur. Bağışıklık sisteminin bakteri, virüs veya mantar kaynaklı enfeksiyonlara karşı savaşmayı bıraktığı sepsis, enfeksiyonun tüm vücuda yayılması ile başlar. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Tülin Tünel, bu rahatsızlığın ilk bir saatinin hayati önem taşıdığını belirtiyor. Sepsis belirtileri arasında; ateş, hızlı nefes, kalp çarpıntısı, tansiyon düşüklüğü ve bilinç bulanıklığı yer alır. Özellikle bebekler, yaşlılar, kronik hastalığı olan bireyler ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler sepsis açısından yüksek risk altında bulunuyor.

Her yıl dünya genelinde 30 milyondan fazla insanı etkileyen sepsis, doku hasarı, organ yetmezliği ve hatta ölüme yol açabilir. Dr. Tünel, sepsisin hızlı teşhis ve tedavi gerektiren ciddi bir durum olduğunu vurguluyor. Bağışıklık sisteminin bazen enfeksiyonla savaşmayı bırakıp kendi dokularına saldırdığını ifade eden Tünel, bu nedenle sepsis tedavisinin yoğun bakımda yapılması gerektiğini belirtiyor. Hastaların yakından takip edilmesi ve enfeksiyon kaynağının tespit edilmesi de tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Genel olarak tedavi, hızlı antibiyotik ve sıvı verilmesi, organların çalışmasını destekleme ve gerekli yoğun bakım cihazlarının kullanılması gibi yöntemleri içerir.

Belirtileri İhmal Etmemek Hayat Kurtarıcıdır

Sepsis belirtilerinin erken tespit edilmesi, vücudun septik şoka girmesini önleyerek hayat kurtarıcı olabilir. Dr. Tünel, sepsis belirtilerinin arasında; yüksek veya düşük vücut ısısı, gün boyunca hiç idrara çıkmama, aşırı titreme, hasta hissetme, şiddetli ağrı veya rahatsızlık, nefes darlığı, ciltte beneklenme veya renk solması, konuşma zorluğu ve kafa karışıklığı gibi semptomların bulunduğunu aktarıyor. Bu belirtiler görüldüğünde sepsis şüphesinin kesinleşmesi için hastanenin bazı değerlerinin incelenmesi gereklidir.

Deneyimli Ekiplerle Tedavi Başarı Oranı Artıyor

Ağır sepsis tanısı alan hastaların ortalama yüzde 30'unun yaşamını yitirdiğini söyleyen Dr. Tünel, hayatta kalan hastaların neredeyse yüzde 50'sinin sepsis sonrasında fiziksel ve/veya psikolojik uzun vadeli etkilerle karşılaştığını belirtiyor. Ancak, uzman yoğun bakım ekipleri ile sağ kalım oranlarının yüzde 85'e kadar çıktığını, sepsis tanısı alan bir hastanın tedavi sürecinin ilk bir saat içinde başlaması durumunda başarı oranının yüzde 85'in üzerine çıkabileceğini de sözlerine ekliyor.

Sepsis Riskine Karşı Alınabilecek Önlemler

Dr. Tülin Tünel, enfeksiyon kaynaklı sepsisten korunmanın en iyi yolunun enfeksiyonlara yakalanmamaktan geçtiğini belirtiyor. Bu bağlamda, el yıkamanın en temel ve etkili önlem olduğunu ifade ediyor. Tam koruma sağlamak için doğru el yıkamanın püf noktaları şu şekildedir:

  1. Ellerinizi en az 10-15 saniye boyunca yıkamaya devam edin.
  2. Sabun yerine el antiseptiği kullanıyorsanız, parmak aralarınızı birbirine sürterek temizleyin; başparmaklarınızı ve el üstlerinizi de ihmal etmeyin.
  3. Ellerinizin tamamen kuruması için temiz ve hijyenik bir havlu tercih edin.
  4. Musluğa doğrudan temas etmeyin; kapatmak için kullandığınız havluyu kullanın.
  5. Akan suyun altında ellerinizdeki kirleri ve artık maddeleri uzaklaştırın.
  6. Ellerinizde köpük oluşturarak parmak aralarınızı, tırnak diplerinizi ve avuç içlerinizi iyice ovun.