İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. T. Gül Şendil, emzirmenin anne ve bebek sağlığı üzerindeki mucizevi faydalarını vurguladı. Emzirmenin ruhsal sağlığa olumlu katkılar sunduğunu belirten Şendil, oksitosin hormonunun salınımını artırarak annelerin ruh halini iyileştiğini ve stresi azalttığını ifade etti. Özellikle doğum sonrası depresyon ve anksiyete riskini azaltan emzirme, bu süreçte annenin uyku kalitesini de olumlu yönde etkileyebilir.
Dünya Emzirme Haftası, her yıl 1-7 Ağustos tarihlerinde kutlanarak emzirmeyle ilgili farkındalığı artırma amacı taşımaktadır. Bu süreçte, annelerin yaşamın ilk saati içerisinde emzirmeye başlaması ve 6 ay boyunca yalnızca sütle beslenmeleri önerilmektedir. Ayrıca, iki yaşına kadar ve sonrasında da emzirmeye devam etmeleri teşvik edilmektedir.
Emzirme, hem bebek hem de anne için sayısız fayda sunan doğanın sunduğu eşsiz bir beslenme yöntemidir. Prof. Dr. Şendil, bu dönemde verilen beslenme kararlarının önemine dikkat çekerek, emzirmenin zorluklar içerse de gelişim için en uygun seçenek olduğunu belirtti. Anne sütü, bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiren, ideal oranlarda makro ve mikro besin maddeleri içeren bir besin kaynağıdır. Ayrıca, bebeklerin gelişiminde kritik öneme sahip olan uzun zincirli yağ asitlerini de içerir.
Prof. Dr. Şendil, emzirmenin bilişsel gelişimi desteklediğini, emzirilen bebeklerin daha yüksek IQ puanlarına sahip olduklarını ve akademik performanslarının daha iyi olduğunu ortaya koyan araştırmalardan bahsetti. Bunun yanı sıra, emzirmenin çocukluk çağı obezitesi, tip 1 diyabet gibi sağlık sorunlarının riskini azaltabileceği de ifade edilmektedir.
Emzirmenin sadece bebekler için değil, annelerin fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olduğu vurgulandı. Emzirme sırasında artan oksitosin salınımı, doğum sonrası depresyon ve anksiyete riskini de önemli ölçüde azaltmaktadır. Aynı zamanda, emzirme, lohusalık kanamasını azaltmaya yardımcı olmakta ve bazı araştırmalar emzirmenin meme ve yumurtalık kanseri riskini de düşürebileceğini belirtmektedir.
Prof. Dr. Şendil, emzirmenin anne ve bebek arasında güçlü bir bağ kurduğunu, ten tene temasın ve emzirmenin bu bağı güçlendirdiğini dile getirdi. Her ne kadar gece emzirmeleri annenin uykusunu bölebilse de uzun vadede emzirmenin uyku kalitesini artırabileceğine dair kanıtlar bulunduğunu da ekledi.
Emzirme yolculuğunun zorluklarına dikkat çekerek, doğru bilgi, destek ve eğitim ile bu sürecin daha kolay hale getirilebileceğini belirtti. Anne sütü ile beslenmenin sosyal olarak desteklenmesi gerektiğini ifade eden Şendil, aileden, arkadaşlardan ve sağlık çalışanlarından alınacak desteğin emzirmenin sürdürülmesi için hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Son olarak, emzirmenin birçok zorluğa rağmen önemli faydalar sunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şendil, emzirme hakkında bilinçlendirme ve destek programlarının yaygınlaştırılmasının, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Başarılı bir emzirme süreci için sağlıklı beslenme politikalarının ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.