İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Eczacılık Fakültesinden Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB) tarafından desteklenen özel bir nano-taşıyıcı geliştirme projesi ile Türkiye’nin 7 Genç Lider Araştırmacısından biri oldu. Bu projede, kanser tedavisinde uygulanmak üzere nanoteknoloji kullanılarak ilaçların tümör bölgelerine daha etkili bir şekilde ulaştırılması hedefleniyor.
Doç. Dr. Akbaba, projenin başlığı olan “Tümöre hedeflenebilir mRNA yüklü ekstraselüler vezikül-lipozom hibritlerinin geliştirilmesi ve antikanser etkinliğinin in vitro/in vivo değerlendirilmesi” hakkında bilgi verdi. 8.5 milyon TL bütçeye sahip olan bu proje, Türkiye’nin biyoteknoloji ve gen tedavisi alanındaki çalışmalara önemli katkılarda bulunmayı amaçlıyor.
Akbaba, “2247-D Ulusal Genç Liderler Programı, bilimin ve teknolojinin her alanında genç bilimcilerin çalışmalarını desteklemesi açısından oldukça önemli bir kazanım. Daha önce yerli COVID-19 aşısı gelişimi ve Alzheimer gibi beyin hastalıkları üzerine araştırmalarda bulundum. 2017 yılında TÜBİTAK 2214-A Yurtdışı Doktora Sırası Araştırma Burs Programı sayesinde Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden beyin kanseri üzerine araştırmalar yaptım. Geçtiğimiz yıl da University of Connecticut’da, piezoelektrik sistemler ve mikro iğneler üzerine doktora sonrası araştırmacı olarak görev aldım.” ifadelerini kullandı.
Akbaba, laboratuvar çalışmalarına başladığını ve bu süreçte “Tümör bölgesinde bazı proteinlerin kaybı oluyor. Başladığım bu çalışma, bir nanopartikül ile tedavide kullanılan biyoteknolojik ilaçları hücre içine taşımayı ve kanserle savaşacak proteinlerin kaybını önlemeyi hedefliyor.” şeklinde bilgi verdi. Projesinin, kanser hücrelerine tedavi edici mRNA’ları taşımayı amaçladığını belirtti. Özellikle PTEN gen ekspresyonunun azaldığı meme, prostat ve beyin kanseri türlerinde bu ekspresyonu artırmaya yönelik hibrit taşıyıcı geliştireceklerini ifade etti.
Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba, genç bilim insanları olarak ülkemiz açısından yüksek katma değerli yenilikçi teknolojiler geliştirmek için çalıştıklarını vurguladı ve özellikle biyoteknoloji ile gen tedavisi alanındaki bilgi birikiminin artırılmasının önemini dile getirdi.
Ayrıca, “Çalıştığımız alanlarda sunulan destekler, biz genç araştırmacılara yüksek motivasyon sağlıyor. Bu süreçte, bize her zaman cesaret veren üniversiteme, kıymetli hocalarıma ve özellikle TÜBİTAK’a teşekkür ediyorum. Hedefim, kanser tedavilerine ilişkin bu çalışmalarımı geliştirmek, patent almak ve klinik çalışmalara geçmektir.” diye ekledi.
