2025 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarının açıklanmasıyla, Türkiye genelindeki üniversite adaylarının tercih sonuçları belli oldu. Bu yıl dikkat çeken en önemli gelişme, devlet üniversitelerindeki doluluk oranlarının rekor seviyelere ulaşması oldu. Öğrencilerin tercihlerini, sadece puanlarına göre değil, mesleklerin geleceği, istihdam olanakları ve kişisel ilgi alanları doğrultusunda bilinçli bir şekilde yaptığı gözlemlendi.
Final Eğitim Kurumları Eğitim Direktörü Gökçe Karabulut, devlet üniversitelerinde doluluk oranının yüzde 99'a ulaştığını belirtti. Karabulut, ön lisans programlarında neredeyse hiç boş kontenjan kalmadığını ifade ederek, "Bu, öğrencilerin tercihlerini daha bilinçli ve hedef odaklı yaptığını gösteriyor. Tıp, Diş Hekimliği, Hukuk ve Eczacılık gibi bölümler yüzde 100 dolarken, mühendisliklerde yüzde 97, öğretmenlik programlarında ise yüzde 95’in üzerinde doluluk söz konusu," dedi.
Kontenjan azalması taban puanlara yansıdı
Bu yıl bazı popüler alanlardaki kontenjan sayılarının düşürülmesi, taban puanlarda dikkat çekici değişimlere yol açtı. Özellikle sağlık ve mühendislik programlarındaki öğrenci alımındaki azalmanın, yerleştirme puanlarının yükselmesine neden olduğu görülüyor. Bu durum, üniversiteye girişte rekabetin arttığını ve adayların daha seçici tercihler yaptığını gösteriyor.
Vakfı Üniversiteleri ve KKTC'de yoğun ilgi var
Vakfı üniversitelerinin bu yıl yüksek doluluk oranlarıyla dikkat çektiğini paylaşan Final Eğitim Kurumları Eğitim Direktörü Gökçe Karabulut, burslu ve indirimli programların doluluk oranının yüzde 95’i aştığını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üniversitelerinde ise genel doluluk oranının yüzde 90’a ulaştığını belirtti. Öğrencilerin yurt içindeki farklı fırsatları değerlendirme eğiliminin yanı sıra, KKTC gibi yakın coğrafyalardaki eğitim alternatiflerine de daha fazla ilgi gösterdiği görüldü.
Ek tercih sürecinde dikkatli planlama şart
Karabulut, ek tercih sürecinin adaylar için ikinci bir şans olduğunu, ancak doğru strateji olmadan riskler barındırabileceğini vurgulayarak, "Öğrenciler mutlaka kılavuzu dikkatle incelemeli ve tercih ettikleri bölümlerin uzun vadeli hedefleriyle uyumunu değerlendirmeli. Unutulmamalı ki ek tercih döneminde yapılan yerleşim, varsa önceki yerleşiminizi geçersiz kılar. Bu nedenle ‘bir an önce yerleşmek’ amacıyla acele karar vermek, ileride memnuniyetsizliğe yol açabilir. Gerekirse bir yıl daha hazırlanmak ve doğru bölümü hedeflemek çok daha sağlıklı bir seçim olabilir," ifadesinde bulundu.
Sonuçlar genç kuşakların küresel gelişmeleri yakından takip ettiğini gösteriyor
Bu yıl açılan 27 yeni lisans ve ön lisans programının doluluk oranlarının yüksekliği dikkat çekiyor. Yapay zeka, sürdürülebilirlik, tarımda dijitalleşme ve sağlık teknolojileri gibi alanlarda boş kontenjan kalmaması, gençlerin geleceğin mesleklerini yakından takip ettiğini gösteriyor. Karabulut’a göre, bu durum sadece gençlerin tercihlerindeki değişimi değil, aynı zamanda Türkiye’nin yükseköğretim ekosisteminin geleceğe yönelik yatırımlar yapmaya başladığını da güçlü bir şekilde yansıtıyor.
Üniversiteye başlayan öğrenciler için 5 altın tavsiye
Üniversite hayatına adım atacak öğrenciler için yeni dönem, sadece akademik bir başlangıç değil, aynı zamanda kişisel gelişim yolculuğunun da önemli bir adımı. Başarılı bir üniversite deneyimi için oryantasyon programlarına katılmak, sosyal kulüplerde yer almak, kariyer planlamasına erkenden başlamak, barınma ve yaşam koşullarını önceden düzenlemek ve derslerin ötesine bakarak bu dönemi geleceğe yatırım olarak görmek büyük önem taşıyor. Üniversite, sadece derslere girilen bir ortam değil; aynı zamanda bağımsız karar alma, farklı kültürlerle tanışma ve bireysel yetkinlikleri geliştirme alanı olarak değerlendirilmelidir.
