Yeni eğitim yılı, çocuklar için yalnızca yeni bilgiler öğrenmek değil, aynı zamanda odaklanma, öğrenme ve sosyal uyum süreçlerini de beraberinde getiriyor. Bu dönemde sağlıklı beslenmenin, akademik başarı ve genel yaşam kalitesi açısından kritik bir rol oynadığı belirtiliyor. Bütünsel Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Koçu Ebru Zeynep Altay, 21 Gün Şekersiz Beslenme Programı ile ailelere çocuklarının konsantrasyonunu ve enerjisini doğal yollarla artırma imkanı sunuyor.
Araştırmalar, rafine şekerlerin çocuklarda kısa süreli enerji patlamalarının ardından ani yorgunluk, dalgınlık ve huzursuzluk yarattığını ortaya koyuyor. Şeker tüketiminin azaltılması, kan şekerini dengede tutarak uzun süreli odaklanma, zihinsel berraklık ve duygusal istikrar sağlıyor. Ayrıca, bağışıklık sistemini destekleyerek okul sezonunda sıkça yaşanan hastalık riskini de azaltıyor.
Ebru Zeynep Altay, şekersiz beslenmenin çocuklar için bir kısıtlama olmadığını, aksine onların daha enerjik, dengeli ve mutlu bir yaşam sürmelerine olanak tanıdığını vurguluyor. "Okula dönüş, sağlıklı alışkanlıklar başlatmak için mükemmel bir zamandır. Çocuklarımıza doğal gıdaların renkli ve lezzetli dünyasını tanıtmak, hem bedenlerini hem zihinlerini güçlendirir." diyen Altay, aileleri bu sürece dahil olmaya davet ediyor.
Yeni okul yılına başlarken, beslenme çantasına koyacağınız her şekersiz atıştırmalık, yalnızca bir seçenek değil; çocuğunuzun dikkatini, öğrenme kapasitesini ve mutluluğunu besleyen değerli bir yatırım olabilir. Ebeveynlerin bu noktada bilinçli davranarak sağlıklı atıştırmalık alternatifleri seçmeleri öneriliyor.
Altay, sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarının çocukların gelişiminde önemli bir yer tuttuğunu ifade ediyor. "Rafine şekerlerin yerine tam tahıllar, sebzeler ve meyveler gibi doğal besinleri tercih etmek, çocukların enerji seviyelerini istikrarlı hale getirebilir." diyor. Bu yaklaşım, aynı zamanda çocuklar için okul performanslarının artmasına katkıda bulunuyor.
Çocukların öğrenme süreçleri için uygun besinlerin sağlanması, yalnızca akademik başarıyı değil, aynı zamanda sosyal iletişim ve duygusal gelişim üzerinde de olumlu etkiler yaratıyor. Altay, "Sağlıklı beslenme, çocukların zihinsel ve fiziksel sağlıklarını en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olur" ifadeleriyle, konunun önemini bir kez daha vurguluyor.
Günlük yaşamda şekersiz beslenme alışkanlıklarını benimsemenin getirdiği faydalardan yola çıkarak, ebeveynlerin ve çocukların birlikte sağlıklı tarifler denemelerine yönelik önerilerde bulunuluyor. Ailelerin, çocuklarının beslenme alışkanlıklarını daha eğlenceli hale getirmek için birlikte yemek pişirme aktivitelerine katılmaları teşvik ediliyor. Böylece, sağlıklı beslenme konusunda bir farkındalık oluşturmanın yanı sıra, aile bağları da güçlendiriliyor.
Sonuç olarak, yeni eğitim yılına hazırlanırken sağlıklı ve güvenilir besinlerin tercih edilmesi, çocukların yaşam kalitelerini artırmakta büyük rol oynayacaktır. Ebru Zeynep Altay'ın önerileri ile aileler, çocuklarına daha sağlıklı bir yaşam sunma yolunda önemli adımlar atabilirler.
