BİLİM VE TEKNOLOJİ

Yapay Zeka ile İK Süreçlerinde Dönüşüm Rüzgarı

Kurumlar, işe alım süreçlerinde zaman kazanmak için yapay zekâ çözümlerine yönelirken, bugün şirketlerin %87’si işe alım süreçlerinde yapay zekâdan faydalanıyor

Kurumlar, işe alım süreçlerinde zaman kazanmak amacıyla yapay zeka (YZ) çözümlerine yönelmektedir. Bugün itibarıyla şirketlerin %87’si işe alım süreçlerinde YZ’dan faydalanmakta. Ücretlendirme ve dengeleme stratejilerinde YZ’ye duyulan güven de artmaktadır. 2025 yılına ait bir Korn Ferry araştırmasına göre, şirketlerin %22’si ücret kıyaslamalarında YZ kullanırken, %63’ü değerlendirme aşamasında YZ çözümüne başvurmaktadır.

Yatırımlar ve Bütçeler Hızla Artıyor

McKinsey tarafından yayımlanan verilere göre, yöneticilerin %92’si önümüzdeki üç yıl içinde yapay zeka yatırımlarını artırmayı planlamakta, %55’i ise bu artırımı en az %10 oranında öngörmektedir. YZ çözümleri, işe alım, yetenek yönetimi, performans takibi ve ödeme politikaları gibi birçok alanda daha akıllı, hızlı ve adil süreçler vadetmektedir. Ancak, bu süreçte “insanın son karar hakkı” kritik bir öneme sahiptir. Teknoloji odağımızda olsa da insan-yapay zeka dengesinin yeniden tanımlandığı görülmektedir. Ayrıca, YZ tabanlı analitik, çalışan memnuniyeti ve duygusal analiz gibi alanlarla proaktif insan kaynakları yönetimini mümkün kılmaktadır. Ücretlendirme ve yetenek yakalamadaki kişiselleştirme ve adalet dengesi YZ sayesinde ölçeklenebilir hale getirilmektedir. YZ, insan kaynaklarını destekleyici bir “cobot” (birlikte çalışan robot) olarak insanı güçlendirmeye odaklanırken, yöneticinin daha stratejik roller üstlenmesine yardımcı olmaktadır.

UKX Kurucusu Uğur Karaboğa, küresel ölçekte YZ destekli insan kaynakları çözümlerinin artık sadece teknoloji şirketlerinin değil, her sektördeki işletmelerin ajandasında üst sıralara çıktığını vurgulamaktadır. Karaboğa, “Dünya pazarında insan kaynaklarında Yapay Zeka (YZ) yatırımları yıllık ortalama %19’un üzerinde büyüyor ve 2029’a kadar iki katına çıkması öngörülüyor. Türkiye’de ise durum farklı; pazarın potansiyeli yüksek olmasına rağmen, kurumsal YZ adaptasyonu hala başlangıç seviyesinde. Globalde şirketlerin %87’si işe alım süreçlerinde YZ kullanırken, Türkiye’de bu oran %25-30 civarında” şeklinde açıklamada bulundu.

Global ve Türkiye arasındaki bu farkın dezavantaj olmadığını belirten Uğur Karaboğa, “Bu fark aslında bizim için bir dezavantaj değil, büyük bir fırsat. Çünkü henüz doygunluğa ulaşmamış bir pazarda, doğru teknoloji yatırımları ve stratejik yol haritalarıyla markaların sadece kendi pazarında değil, global ölçekte de birkaç yıl içinde sıçrama yapması mümkün. Yapay zeka çözümleri, doğru kullanıldığında zaman, maliyet ve kaliteyi aynı anda optimize eden nadir araçlardan biridir. Ancak bu teknolojiyi yalnızca hız ve otomasyon odağında değil, çalışan deneyimi, adalet algısı ve yetenek yönetimi gibi insani boyutlarda da konumlandırmak gerekiyor. Bizim vizyonumuz, Türkiye’nin YZ tabanlı insan kaynakları çözümlerinde sadece takip eden değil, ihraç eden bir ülke olması. Çünkü gelecekte rekabet, yalnızca en iyi ürünü üretmekle değil, en iyi yeteneği çekip elde tutabilmekle sağlanacaktır.” şeklinde konuştu.