EKONOMİ

Hürmüz Boğazı'nın Kapanması: Petrol Fiyatları Tırmanıyor

İran Meclisi, Hürmüz Boğazı'nı kapatma kararını onayladı

İran Meclisi, Hürmüz Boğazı'nı kapatma kararını onaylayarak dünya petrol ticaretinde önemli bir gelişmeye imza attı. Bu kararın ardından petrol fiyatlarının nasıl etkileneceği ve bu durumun ticareti ne şekilde şekillendireceği merak konusu oldu. İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Özdurak, Hürmüz Boğazı'nın kapanmasının Türkiye ekonomisi, enerji maliyetleri ve enflasyon üzerindeki olası etkilerini değerlendirdi.

Dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 25'i bu boğazdan geçiyor

Doç. Dr. Caner Özdurak, Hürmüz Boğazı'nın dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 25'inin geçtiği stratejik bir su yolu olduğunu belirtiyor. Bu durum, boğazın herhangi bir nedenle kapanmasının küresel enerji piyasalarında ciddi dalgalanmalara yol açabileceğini göstermektedir. Özdurak, böyle bir senaryonun etkilerini oluşturan birçok faktör olduğuna dikkat çekiyor.

“Petrol arzında ani ve önemli bir daralma yaşanacaktır”

Hürmüz Boğazı'nın kapanmasının, petrol fiyatları üzerinde yaratabileceği etkileri değerlendiren Özdurak, önemli bir arz daralması beklediklerini vurguladı. Bu durum, kısa vadede petrol fiyatlarının 120-130 dolar seviyelerine çıkmasına neden olabilecektir. Piyasalardaki panik ve arz endişesi, spekülatif hareketleri tetikleyerek fiyatları yükseltebilir. Bununla birlikte, bu yüksek fiyat seviyelerinin orta vadede sürdürülebilir olmadığını, küresel ekonomideki yavaşlama eğilimi ve alternatif enerji kaynaklarına yönelimin etkili olabileceğini belirtiyor.

Özdurak, bu düşüşün boğazın kapalı kalma süresi ve küresel enerji arz-talep dengesi ile doğru orantılı olacağını ifade ediyor. Hürmüz Boğazı'nın kapanmasının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini ise şu şekilde özetliyor:

“Enflasyonla mücadele sürecini daha da zorlaştıracak”

Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlı bir ülke olduğunu belirten Özdurak, petrol fiyatlarındaki artışın doğrudan cari açığı etkileyeceğini söylüyor. Hürmüz Boğazı’nın kapanmasının tetikleyeceği petrol fiyatlarındaki yükseliş, Türkiye'nin enerji faturasını önemli ölçüde artıracak ve cari açığın derinleşmesine yol açacaktır. Bu durum, Türk lirası üzerinde baskı yaratacak ve döviz kurlarında yukarı yönlü hareketlenmelere sebep olabilir. Ayrıca, artan enerji maliyetleri, üretim maliyetlerini yükselterek sanayi sektörünü olumsuz etkileyecek ve rekabet gücünü azaltacaktır.

Petrol fiyatlarındaki artış, enflasyon üzerinde çeşitli baskılar yaratacak. Akaryakıt fiyatlarındaki artış, ulaşım maliyetlerini artırarak nihai ürün ve hizmet fiyatlarına yansıyacak. Enerji maliyetlerindeki yükseliş, tüm sektörlerde üretim maliyetlerini artırarak genel fiyat seviyesini yukarı çekecektir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyonla mücadele sürecini daha da zorlaştıracaktır.

“FED'in para politikası kararlarını daha da karmaşık hale getirecek”

Özdurak, Hürmüz Boğazı'nın kapanması durumunun FED'in para politikası kararlarını karmaşık hale getireceği görüşünde. TCMB’nin, belirsiz ortamda bir miktar ‘bekle gör’ politikası güdebileceğini öngörüyor. Petrol fiyatlarındaki kısa vadeli artışın, orta vadede kalıcı olmayacağı beklentisi, TCMB'nin faiz indirimine ilişkin kararlarının verilmesinde önemli bir faktör olacaktır. Federal Rezerv için ise bu durum daha karmaşık bir yapıya dönüştürecek; çünkü enflasyondaki düşüş için petrol fiyatlarındaki azalma büyük önem taşıyor.

“Boğazın kapanması Çin ekonomisi üzerinde ciddi bir baskı oluşturacak”

Özdurak, Hürmüz Boğazı'nın kapanmasının Çin ekonomisi üzerinde yaratacağı baskılara da değiniyor. Çin, dünyanın en büyük petrol ithalatçılarından biri olarak enerji güvenliğine son derece bağımlıdır. Boğazın kapanması, Çin’in enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve alternatif ticaret rotaları bulma çabalarını hızlandıracaktır. Çin’in Hürmüz Boğazı'ndan geçen petrol ithalatı, ülke ekonomisi için hayati öneme sahiptir.

“Küresel üre ihracatının yaklaşık yüzde 40'ı risk altında”

Hürmüz Boğazı'nın kapanmasının gıda fiyatlarında artış riskini de beraberinde getirebileceğine vurgu yapan Özdurak, özellikle İran'ın nükleer programıyla ilgili gerilimlerin, gübre sektörünü olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. İran, potansiyel hedef olabileceği endişesiyle altı üre ve amonyak tesisini kapatmış durumda. Küresel üre ihracatının yaklaşık yüzde 40'ının risk altında olduğu belirtiliyor. Bu durum, ortaya çıkan gıda fiyatlarını artırma ve mevcut arz endişelerini derinleştirme ihtimalini beraberinde getiriyor.

Hürmüz Boğazı'nın kapanması, küresel ekonomik dengeyi etkileyecek ve ülkelerin enerji politikalarını yeniden gözden geçirmelerine neden olacaktır. Özellikle enerji ithalatına bağımlı olan ülkeler için ekonomik istikrarı koruma adına ek tedbirlerin alınması gerekecektir.