“Plastik Reformasyon” sergisi, atık plastik poşetlerin sanatla yeniden hayat bulduğu bir etkinlik olarak, 27 Mayıs – 1 Haziran 2023 tarihleri arasında Yapı Kredi bomontiada GALERİ’de ziyaretçilerini ağırladı. Sergi, Parex desteği ile gerçekleştirildi ve sanatçı Ruken Adıbelli tarafından ileri dönüşüm yaklaşımıyla üretilen eserler kısa sürede büyük ilgi gördü.
Serginin ön açılışı, 26 Mayıs 2023 tarihinde, atık malzemelerle müzik yapan Fungistanbul grubunun konseri ile yapıldı. Basın mensupları ve özel davetlilerin katılımı ile gerçekleşen etkinlik, serginin tanıtımında önemli bir rol oynadı. Hafta boyunca sergiyi ziyaret eden sanatseverler, atık plastik poşetlerin boya kullanmadan yalnızca kendi renkleriyle dönüştürüldüğü eserlere büyük ilgi gösterdi.
Sergide yer alan eserler, hem estetik hem de çevresel mesajlar taşımasıyla dikkat çekti. Ziyaretçiler, bu eserler aracılığıyla atık malzemelerin sanat yoluyla nasıl dönüşebileceğini ve doğaya verilen önemi daha iyi anlama fırsatı buldu. Parex firması, doğaya duyduğu saygıyı yalnızca ürünleriyle değil, aynı zamanda sanat ve farkındalık odaklı projelerle de ifade ediyor. Bu sergi ile birlikte sürdürülebilirlik vizyonunu sanatla bir kez daha buluşturdu.
Parex Genel Müdürü Emrah Şahin, sergi ile ilgili olarak “Plastik dönüşümde her eser, bir mesaj, bir çağrıdır. ‘Plastik Reformasyon’ sergisine gösterilen yoğun ilgi, bu çağrının karşılık bulduğunu gösteriyor. Parex olarak farkındalık yaratma misyonumuzla sürdürülebilirlik odağındaki benzer projelere destek vermeye devam edeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Bu sergi, sanatın ve çevresel duyarlılığın kesişim noktasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Atık malzemelerin yeniden değerlendirilmesi ve bu süreçte yaratılan sanat eserleri, toplumda sürdürülebilir yaşam alanlarının önemini vurguluyor. Ruken Adıbelli’nin eserlerinin yanı sıra, sergi boyunca sunulan etkinlikler ve açıklamalar, izleyicilerin bu konudaki bilinçlenmelerine katkı sağladı.
Özellikle, sanatın toplumu dönüştürme gücü ve çevresel farkındalık yaratmadaki rolü, sergi boyunca sıkça gündeme geldi. Ziyaretçiler, kendilerine sunulan bu deneyimle birlikte yalnızca estetik bir tat almanın ötesinde, doğanın korunmasına yönelik bireysel ve kolektif sorumluluklar hakkında düşünme fırsatı buldu.
Serginin genel atmosferi, sanatın insanları bir araya getiren, düşündüren ve eyleme geçiren bir güç olduğuna dair güçlü bir mesaj taşıdı. Bu tür etkinlikler, hem sanat dünyasında hem de çevre bilincinde önemli etkilere sahip olabilir. Atık malzemelerin sanat aracılığıyla yeniden değerlendirildiği bu gibi sergiler, toplumun farklı kesimlerinden gelen bireyleri aynı amaç etrafında toplamakta başarılı oldu.
Kısacası, “Plastik Reformasyon” sergisi, sanat ve çevre bilincini bir araya getirerek, katılımcılara sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk da sundu. Bu tür projelerin devamı, hem sanatsal üretim hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor.