Uluslararası Koçluk Haftası, ICF Türkiye tarafından İstanbul Point Otel Barbaros'ta düzenlenen etkinlikle kutlandı. Bu heyecan verici etkinlik, ilham verici içerikler, uzman konuşmacılar ve dolu dolu bir program ile koçları ve koç adaylarını bir araya getirdi. Etkinlikte konuşan ICF Türkiye Başkanı Beyza Erdem Balcı, koçluk haftasında sanattan felsefeye, müzikten spora her alanda koçluğa bakacaklarını vurgulayarak, "Koçluk, cesaret, içgörü ve sadeleşme isteyen bir uğraş. Hep birlikte, daha anlamlı, daha güçlü ve daha bağlı bir topluluk olarak yolumuza devam edelim" dedi.
‘İlham – Dönüşüm – Gelişim’ temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte Tamer Levent de konuştu. Levent, koçlar için sanata yönelmenin önemine dikkat çekerek, "Sanat, hayatı düşünmek ve algılamaktır. Koçluk, kişiyi anlamak ve kendimizi anlamaktır" dedi. Kişisel gelişimin önemine vurgu yapan Levent, koçluk sürecinin bir yolculuk olduğunu belirtti.
“Koçluk için büyük fırsatlar var”
FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula, "Sonuçlar Çağının Pusulası" konulu sunumunda, dijital oligarşinin gelecekte değerlerini yaygınlaştıracağına dikkat çekti. Dijitalleşmenin insanları metalaştırmaktan başka bir hizmet sunacağını belirten Abdula, koçların bu değişimlere nasıl tepki vereceğini düşünmeleri gerektiğini vurguladı. "Koçluk için büyük fırsatlar var," diye ekledi.
Gestalt Psikoterapisti Prof. Dr. Hanna Nita Scherler, zihnimizin olaylar karşısında sonsuz sayıda model geliştirebileceğini ifade etti. Scherler, "Zorlandığımız zaman, geliştirdiğimiz bu modelin değişmesi gerekir. Hayat, hastalığı, kaybı ve başarısızlığı kucaklamayı öğreneceğimiz bir süreçtir" şeklinde konuştu.
Uzman Psikolog Leyla Varan Sartore, insan ilişkilerindeki ebeveyn, yetişkin ve çocuk tutumlarının önemine değindi. "Olaylara gerçekle uyumlu olmayan tepkiler verdiğimizde aslında bugün değil, dün yanıt veriyoruz" dedi. Varan, içsel çatışmalarda düşmanlık olmadığında dışarıdan gelen zararların etkisinin azalacağını belirtti.
“Yapay zeka yerimize değil, yanımıza gelecek”
Dijital Dönüşüm Danışmanı Ercüment Büyükşener ise yapay zekanın gelecek 9 yılda 220 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşturacağını belirtti. "Yapay zeka yerimize değil, yanımıza gelecek" diyen Büyükşener, insanların anlamlı topluluklara geçiş yapmaları gerektiğini vurguladı. Dönüşümün yalnızca teknolojiye yatırım yaparak realite bulmadığını ifade eden Büyükşener, "İnsan, yani duygular, davranışlar, bakış açısı, deneyim ve kültür içinde konmadığında sadece teknoloji yatırımıyla dönüşüm olmuyor," diye ekledi.
“Süpervizyon koçun sihirli aynasıdır”
Akredite Koçluk Süpervizörü Dilek Yıldırım, koçlukta süpervizyonun önemine değinerek, "Süpervizyon koçun sihirli aynasıdır. Hakikatı görmek için sihirli aynaya bakalım" dedi. Tam Finans İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Gülçe Okan, "İnsan odaklı beceriler, gelecekte daha öne çıkacak," diyerek yaratıcılık, empati ve problem çözme gibi becerilerin önemini vurguladı.
Etkinliğin ikinci gününde Psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Kaotik bir çağda anne-babalık: Kim, Nasıl, Ne kadar Yol Gösterebilir" konulu bir sunum yaptı. Yazgan, bağımsızlaşmanın ebeveynlerle olan bağların kopması değil, ihtiyaçların daha opsiyonel hâle gelmesi olduğunu belirtti. Çocukların güveninin zor inşa edilen ama kolay bozulan bir şey olduğunu da vurguladı.
Etkinlikte besteci ve piyanist Anjelika Akbar da müzikal dönüşüm üzerine konuştu. Koçların kendilerine iyi gelmesi gerektiğine dikkat çeken Akbar, müziklerin insan üzerindeki etkilerini anlattı. Katılımcılar, koçluk haftası boyunca ilham veren hikayelere tanıklık edip, koçluk dünyasındaki güncel gelişmeleri öğrenme fırsatı buldular. Hem yüz yüze hem de çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlik, zengin içerikleri ve katılımcı ilgisi ile dikkat çekti.